“O zamanlarda kitap elinden düştü. Kütüphanesi bir arsa-i tenhai gibi kalarak dört ay evvel okumakta olduğu Muse’nin mecmua-i eş’ârı güya natıka-i hâlî [boş konuşma] imiş gibi açık, perişan bir surette yuvarlanmış, Hugo ihtiyar çehresi ile yüzükoyun kapanmış, hokkasında mürekkebi kalmamış, kalemi paslanmış bir hâlde odada mahpus kaldı.”
Ahmet Rasim’in kaleminden çıkan bu dört anlatı — Maişet, Sabiha, Asabî Kız ve Derd-i Dil — geç Osmanlı İstanbul’unun gündelik hayatını, insan ilişkilerini ...